29 Aralık 2009 Salı

Yalnızlık Ömür Boyu... mu?

An itibariyle yeniden keşfettiğim bir durum...




"Sırf yalnız olmak değildir yalnızlık...
Aynada kendine tahammül e
demeyen adam yalnızdır...
Kendi surlarında gedik açamayan adam yalnızdır...

Ama kendi etrafına kaleler kuran herkes...

Yalnız olmak istemez...

Onları yıkacak birilerini arar yanında...

Sevilmeyi hak etmediğini düşünen herkes yalnızdır...

Sevmekten korkanın kaderi ise yalnız olmak değildir...

Nefret ettikleriyle baş başa kalmaktır sonunda...


Yalnızlık ayrı düşmek değildir sadece...

Veda edememektir...

Neyin hayalini kurarsan kur...

Her hikayenin sonudur yalnızlık...


Her zaman karanlık değil...

Bazen pırıltılı bir mücevherdir yalnızlık...

Yalnızlık arkanı dönmek değildir sadece...

Serbest bırakmaktır sararıp solmuşlukları...


Çünkü canavar sabırla sürüden ayrılanı bekler...

Çünkü yalnızlık tek başına olmak değil...

Pusuda bekleyen canavarla...

Tek başına mücadele etmektir..."

(alıntı)


Nerde, nasıl, ne şekilde olursan ol her zaman yalnızsındır...
Güvendiğin kişiye karşı acaba dediğin an başlar orada yalnızlığın...
Ailenin seni anlamamasıdır bir ölçüde yalnızlığının başlangıcı...
Bir tezatlıktır da...
Sevdiğin ne kadar kalablıksa o kadar yalnızsın hayatta...
İşte dahi, kurduğun hayaller seni yalnızlığa sürükler...


Attığın adımda
yanında olmasını istediğin kişi...
Aslında adımlarına engel olduğunu fark ettiğin an terk eyleyeceksin...
Bunun sana geri dönüşü güzel olacaksa...
Daha rahat edeceksen o yolda...
Çekilecek bedeli de yalnzlıksa...
Ve yalnızlığın ömür boyu olmadığının bilincindeysen...
Varsın gelsin az biraz da onunla (yalnız başına) yürüyüver...


Ve işte bunu fark ettiğin an yalnızlıktan sıyrıldığın andır...
Sen hitabıma bakıp da aldanma...
Kendimedir bu laflar ya...

Keşfettim...
Lütfen keşfediniz...

1 yorum:

  1. "Yollarda. Okurken. Pencereden caddelere bakarken. Giyinirken. Soyunurken. Herhangi bir kahvenin içinde oturan insanlara gelişigüzel bakarken. Hiç bir şey aramazken. Herhangi bir kahvede oturan insanları görmezken, başka olgular düşünürken. Yosun kokusunu yeniden duymaya çalışırken, bir kavşakta karşıdan karşıya geçerken, arabalar dünyasında yaşadığını son anda algılarken, büyük bir bulvarın tüm kahvelerinde oturanlardan hiç birini tanımazken, bir mağazadan gelişigüzel yiyecek seçerken, ya da bir satıcıdan herhangi bir malı isterken, aynı anda özlem ve yalnızlıkları düşünürken, gidenleri, gelenleri, bölünenleri, ölenleri, doğanları, büyüyenleri, yaşamak isteyenleri, yaşamak istemeyenleri özlerken, severken, sevilirken, sevişirken, hep yalnız değil miyiz?

    Yaşam özlemini doyuracak bir olgu mümkün mü?"

    YanıtlaSil